Bugün bir dersin proje sunumlarına girdim. Ne kaldı aklında diye sorsalar iki kelimeyle şöyle özetleyebilirim: Beyin bu(ğu)lama. 

Beyin bu(ğu)lama şöyle yapılır:

Malzemeler

  • Bir adet özenle hazırlanmış powerpoint sunumu. Sunumda olması gerekenler:
    1. Düzyazı
    2. Karmaşık denklemler
    3. Eğlencelik malzeme (gülücük falan)
    4. Müthiş yüksek başarımlı sonuç tabloları
    5. Kopyala-yapıştır resimler ve figürler
    6. Tutarsız notasyon, hatta notasyonsuzluk

Öz hazırlık

Sunum için ışıkları kapanınca uyumaya müsait olabilecek, havasız bir sınıf seçin. Kaloriferi sonuna kadar açın, pencereleri açmayın. Dinleyiciler pembeleşinceye kadar bekleyin.

Yapılışı

Öncelikle bir saattir zaten orada bekleyen dinleyicilere bi welcome çekin.

Perdenin önüne geçin, sırtınızı dinleyicilerinize dönün ve yaptıklarınızı elinizle göstererek anlatın.

Konuları sürekli karıştırın ki dibi tutmasın. Bir ondan bahsedin, bir bundan bahsedin. Dedikleriniz tam anlaşılmasın, well, yea, hmm diye yuvarlayıp geçin. 

Figürler gösterin. Dikkat edin, figürlerde eksen adları veya tanımlayıcı bir şey olmasın. Bu figürleri kendiniz üretmekle aman aman hiç uğraşmayın, İnternet ne güne duruyor? Figürler çok önemli, ne demiş Juan Osbourne; bir resim bin kelimeye bedel. Bol bol kopyala yapıştır resim ve figür kullanın. Saydamda boş yer kalmasın.

Denklemler sade olmasın. Formüller havada uçuşsun ki görenler vay be adama bak, amma matematik koymuş haa desinler.

Dile önem verin. Aynı kelimeleri tekrar tekrar söyleyin. Beynin aynı kılcallarına sıkı çalışın. Örneğin her saydam değişmesinde yes diyerek radyo spikerliğinden tv'ye terfi eden Orhan Ayhan misali sayfa değiştirdiğiniz için sunumunuza katılanları bilgilendirin. Soru sorulduğunda güzelce bir cevaplayın. Karşıdaki anlamazsa aynı şeyi tekrar anlatın. Anlamaz da tekrar sorarsa aynı biçimde bir kez daha anlatın. Daha da anlayamıyorsa, yuh, o artık onun sorunudur. Özel muamele yapmanıza gerek yok; süreçte o da bu(ğu)lanacaktır. Geçin.

Sonuçları afilli, janjanlı ve de cafcaflı gösterin. Özellikle yüksek olanları kalın yapın veya farklı renk ile gösterin. Yorumlayın. Ama dikkat edin, yorumu sonuçları göstermeden önce yapmayın. Yani sunumda ilerlerken böyle yapmak mantıklı olacak, motivasyonumuz budur, bu yöntemden şu anlamda daha üstün falan demeyin. Sonuç üstünden dönen tartışmalar her zaman daha çekicidir, bunu asla unutmayın. Yoksa sonuçlanan maçların üstünden 2 saat geçmeden değerli Fanatik okurları yüzlerce yorum bırakmazdı. Sonuçları görünce en ilgisiz kişinin bile bir yorumu olacaktır, bunu göz ardı etmeyin.

Kontrollü deney yapmayın. Öyle bir deneyin, ne çıktıysa artık. Tek bir örnek gösterin. Hele istatistiksel öneme hiç girmeyin. Maazallah, yakarsınız beyni.

Yaptığınız şeylerin gizemli olmasına özellikle dikkat edin. Anlaşılır olmasın. Temel örnekler hazırlamayın, karmaşık figürler yaptığınız işin ne kadar da zor olduğunun göstergesidir. Hatta siz bile anlamayın. Kara kutular açılmadan kalsın.

Sos için

Kısaltmalar bu(ğu)lamaya  tat katar. Mutfaktaki tüm kısaltmaları kullanın; FFT, PCA, DTW, DCT, NN, GS, F16, AKM, TDK, 559c... elde ne varsa artık. Kullanımdan önce ne olduğunu tanımlamayın, öyle daha iyi sonuç alırsınız.

Afiyet olsun.

* * *

Not: Bu yazıyı herhangi birini kişisel olarak eleştirmek ya da rencide etmek adına kesinlikle yazmadım. Hatta bugün bu(ğu)lanan beynim yaşadığım tüm eski bu(ğu)lanmaları yeşertti, genele atfen düşündüm. Maalesef hepimiz bu bu(ğu)lanmanın içinde bir şekilde çırpınıyoruz ve araştırma yaptığımızı sanıyoruz. Bu durum yüksek eğitim/öğretim sistemimizde sürekli tekrarlıyor; maalesef kronik bir vaka haline gelmiş gibi görünüyor. Bu(ğu)lanmam gidince bunun sebep ve olası çözüm yolları üstüne kafa yormayı çok istiyorum.